çelişme — is. 1) Çelişmek durumu Fikirlerindeki çelişmeyi belirtip adamı kıskıvrak bir kapana sıkıştırır. H. Taner 2) man. Önerme, yargı, kavram ve terimlerin birbirini tutmama durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çelişebilmek — nsz, le Çelişme olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çelişki — is. Çelişme, tenakuz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çelişkili — sf. Çelişme durumunda olan, çelişmeli, çelişik, çatışık, mütenakız … Çağatay Osmanlı Sözlük
çelişkisiz — sf. Çelişme durumunda olmayan, çelişmesiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çelişmezlik — is., ği, man. İçinde çelişme yaratmayan kuram Birleşik Sözler çelişmezlik ilkesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
tenakuz — is., esk., Ar. tenāḳuż Anlam aykırılığı, çelişme, çelişki Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tenakuza düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
teâruz — (A.) [ ضرﺎﻌﺕ ] karşılıklı zıtlık, çelişme. ♦ teâruz etmek çelişmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü